Fal Sepeti Blog

01.02.2016 Gökyüzü Olayları (Denizlerin Uyanışı)

Bugün Ay günü ve derin bir sessizliğin içinde sesleşmeler hakim yaşam enerjisine! Ay akrepte tam da böyle bir atmosferi anlatır! Gün titreşimi de bu durumu destekliyor ve artık bize acı veren o yük neyse onu bırakıp yola yeni bir ışıkla devam etmemizi istiyor! Rehber kartımız ‘’yıkılan kule’’ kalıpların ötesindeki o ışığı bulmamızı istiyor ve bu önemli! Uzaklaşmakta olan, yakınlaşmakta olanın habercisidir ve gideni özgür bıraktığımız ışık, gelenin içinde bizimle olacak olan özgürlüğün kendisidir. Giden ve gelen, birbirinden farklı değil! Fark, bizde doğan o gören gözün kendisidir. Şimdilik bu!

 

Ay- Pluto sekstil (06:18) Güce giden yol, iç sesini duymaktan geçiyor! Derinlerindeki güç, sen onun sadece yaşamdaki bir yol olduğunu fark edip yürümeye başladığında anlamını buluyor! Değişime izin ver! Teslim ol! Ölümün, doğumundur!

 

Ay- Merkür sekstil (08:32) İletişimde derinlik ve parçaları bir araya getirip yolu bulmakta kolaylık! Sistematik bir bakış açısı! Duygu derinliklerinde çözümlemeler için iyi bir zaman! Öngörülerinize güvenin! Sağduyunuzu koruyun!

 

Ay- Uranüs kuinkuks (10:24) Ayın yansıtmakta olduğu akrep enerjisi Uranüsün elektriksel dokunuşuyla yükseliyor! Marsın da akrepte olduğunu hatırlarsak, gerilim artabilir! Soğukkanlılık önemli! Duygularınızı özgür bırakın ve onları önce siz anlamaya çalışın! İfade gücünüzü kullanın! Ben olmak, derindeki bütünlüğü duymaktan geçer ve kabukları kırmak, özde olanı açığa çıkarmaktır! Birey olmak, yaşam ile iletişim kurup ondaki buna açılan yolun farkına varmaktan geçer!

 

Ay- Jüpiter sekstil (18:41) Kozadan çıkma vakti geldiğinde, ihtiyacımız olan kanatlarımızı içinde bulunduğumuz bu dar alanın dışına çıkarabilmek adına var olan o doğum sancısının ötesine geçebilmektir. Cevheri açığa çıkarmak! Gömüyü bulmak! Derindeki gizemi yaşamın ışığıyla buluşturmak! Yarını yaratmak için, en iyi bildiğimiz şeyi, hakkında hiçbir fikrimiz olmasa da yüreğimizin çekildiği o yaşam ışığına yol yapmak!

 

HAFTANIN MESAJI: YAŞAMIN IŞIĞI OLMAK

Yaşam bizim yuvamızdır. Onda saklı ışıklarımız barınır ve insan onları alıp bu zamana dünden bugüne akan ışık olup taşımıştır. Aslında insan yarındadır ve o yarından bugüne ışık alır da bugündeki aşkı yaratır. Geçmiş ve geleceğin anda kucaklaşışıdır insan ve o insan ki bugünde yarattığı o ışıkta tüm yaratılmışlıkları onurlandıran! Onurlu olmak nedir? Onurlu olmak, yaşamda olmanın ne değerli bir ışık taşıdığını, her günün ne kadar kutsal bir yolculuğu bünyesinde barındırdığını hatırlayabilmektir. Kelamın ışığı sonsuzdur… Kelam bazen yüreğin yoluna açılan kapı olur, bazen insanın sesi olur, bazen yaşam olur, bazen ışık olur ve muhakkak ki o her yerde, her şeyde, herkeste olur.

 

Benim yaşama ektiğim tohum, zamana ektiğim ışıktır aslında ve o ışık büyür, anda kapı olur ve o kapıda insan kendini bulur. Yarının bugünde saklı bir ışık olduğunu bilseydiniz, bugün neyi daha farklı yapmak, neyi daha farklı bir ışıkla o yarından bugüne taşımak isterdiniz? Yarın, sessizdir. Ses, bugündedir. Dün, hepsinin toplamıdır. Hepsi çok değerli! Dün, bugünü yaratır, yarına uzanır ve o ışıktan bugüne taşınır. Bugün yarındadır, yarın bugündedir. Ben, sendedir; sen, bendedir. İnsan okudukça okunur, okundukça okur. Kendine aldığı o yol, yaşamın yolu olur ve yaşam onunla olduğunda, muhakkak ki her yaşamlı yolu bulur. Ona anlatma, anla; çünkü sen anladığında, o da artık anlamış ya da kendi ışığında yol almıştır. Özgürlük budur! Onurlu olmak, yaşamda olmaktır ve yaşamda olmak, herkesin bir yolu olduğunu ve her yolun kendimizden kendimize bir ışık olduğunu hatırlamaktır. Muhakkak her can yolu bulur, biz onda kendimizi bulduğumuzda, yaşam onurlu bir ışık olur. Şimdilik bu!

 

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ