Fal Sepeti Blog

  04.10.2015 GÖKYÜZÜ MESAJLARI (AŞK DETOKSU 12. GÜN)

Bugün Ay yengeçte, duygular, ev ve aile ile ilgili konular daha bir ön plana çıkar. Bu iki gün hislerimiz daha güçlü olacaktır. Derinleşmek ve hissel doğamızın gücünü açığa çıkarabilmek için çok uygun bir zaman! Bu dönem bazı yüzleşmeler söz konusu olabilir. Bunu doğal akış içerisinde değerlendirin ve bilin ki karşınıza dikilen bu şey her neyse, mutlaka ardında yaşamın sizin için planladığı daha iyi bir şeye açılan bir kapı vardır ve şu an buradaki farkındalığınız önem taşımaktadır.

Egonun sınavı ile karşı karşıya kalmak söz konusu olabilir. Ego bizde ayrılık bilincini yaratır ve bilincin yolculuğunda, bu aşama büyük önem taşımaktadır; bununla birlikte insan ne zaman benlik oluşumu içinde bütünle bir araya gelerek buradaki kutsal bağın farkına varabilir, o zaman her şey hak ettiği ışığa kavuşabilir. Hiçbir an bizim özdeki ışığımızdan uzakta değildir; bununla bilrikte insanın bunu görüp duyabilmesi ve bunun farkına varabilmesi gerekir.

Bugün özümüze yaptığımız yolculuk büyük bir önem taşıyacaktır ve her şey anne, baba ile başlar. Bunu hep hatırlayın. Onlar bizim en derinlerimizdeki en yoğun iki önemli parçamızdır ve yaşam ışığının en kutsi kayıtlarını onlarla olan yürek bağımız taşır. Onlar bize yukarıdan geleni iletir ve bizim bu iletilenin ne olduğunun farkına varmamız, yaşamdaki yolculuğumuzun da ne anlama geldiğini hatırlamak demektir. Bunlar önemlidir.

ve gelelim bakalım ‘’AŞK DETOKSU’’muzun 12. gününe, çok da severim 12’yi, bakalım bu sayı bizi hangi derinliklere götürecekti:

‘’ Bugün size söylemek istediğimiz, çok kendinizden kendinize bir sesi duyabilmeniz! Bugün ölüm anının sırrını keşfedeceğiz ve yeniden doğmanın o eşsiz musıkisiyle buluşabileceğiz! Özellike bu kelimeyi seçtik; çünkü derinliklermize doğru bir yolculuktur gerçekleştirdiğimiz! Köklerimize ve belki çok daha derinlere… ve şimdi derin derin nefesler almanızı istiyoruz! Küçük bir çalışmamız var! Derin bir nefes alın karnıza doğru ve yavaşça verin… Derin bir nefes alın, yavcaşça verin ve derin bir nefes, yavaşça verin… Şimdi gözlerinizi kapatın ve aynı şekilde nefes alıp vermeye devam edin! Bir… İki… Üç… Dört… Beş ve şimdi kendinizi ilk anda hayal edin( insanın yaşama doğduğu )! Hiçbir şeyin henüz yeryüzünde olmadığı bir zamanda ve yeryüzünün doğumunu seyredin! Neler görüyorsunuz? Neyle, nasıl oluyor yaşamın kuruluşu? Ne gördüğünüzü, ne duyduğunuzu ve ne hissettiğinizi mutlaka takip edin ve doğa ile buluşun… Doğanın sesini dinleyin! Rüzgar olun esin, su olun akın, toprak olun doğumu kutlayın ve ağaç olun, kök salın… Bir kuş olun, kanat çırpın, rüzgarı teninizde hissedin ve çırılçıplak yaşamı seyredin ve şu an gece çöküyor ve gökyüzünde yıldızlar beliriyor… Onları seyredin ve aralarından üç yıldız seçin! Her birine birer isim verin, nedir bu isimler? Bunları kaydedin ve devam edin… Gecenin sessizliğini dinleyin… Burnunuza gelen bir koku var mı? Sizce bu neyin kokusu? Onu da kaydedin ve devam edin! Duyduğunuz bir ses? Sizce o neyin sesi? Onu da kaydedin ve ayı bulmaya çalışın! Hangi halde? Yeni ay, hilal, ilk dördün, son dördün, dolunay? Bunu da ilave edin kaydınıza( önümüzdeki ilk bu zaman sizin için önemli olacaktır ) ve gözlerinizi açın! Bir resim yapın ve mutlaka ayı gördüğünüz haliyle resmin sağ üst köşesine çizin ve şimdi doğumunuzu gerçekleştirdiğinizi fark edin ve kendinize yani bu resimde yüreğinize akan o ışığın sesine bir isim verin! Şimdi bu isimle bir melodi yaratın, bu melodi varoluş şarkınız olsun ve onda özünüzü hatırlayın ve buluşma başladı! İşte bu, şimdilik! Aha şimdi! ‘’

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ