Bugün içselleşmenin daha yoğun yaşanacağı bir gün enerjisi içindeyiz. Ayağımızı bastığımız yerin daha sağlam olmasını istiyoruz ve bundan dolayı içsel olarak kendimizi anlamaya çalışıyoruz. Bir şeyleri daha bütün ve geniş görebilme ihtiyacı içindeyiz. Bugün daha net bakmak ve böyle görmek önemlidir. Duygularımızın yoğun bir kendini hissettirişi söz konusu! Onları en iyi şekilde yönetebilmeli ve saklı derinliklerimize açılan bu kapıları, en doğru ışıkla buluşturup yaşamımızın yeni yolları haline getirebilmeliyiz. Peki, bunun için ihtiyacımız olan ne?
Duygular bizim derinliklerimizden beslenir. Bazen öyle yoğundurlar ki bizi aklın ışığından koparıp uzaklaştırmış gibi hissedilir. Engin denizlere açılmışız ve ardımızda bir tek kara parçası bile kalmamış, ufukta da görünen hiçbir şey yok gibi düşünün; bununla birlikte onların dilini anlamaya başladığınızda, bu görüntünün ardındaki resmi görebilirsiniz. Duygu hafızamız bizim yaşamda tuttuklarımızla ilgilidir ve akıl, bunun üzerine yeni bir resim yapabilir. Hislerimiz bizden sadece farkındalık oluşturmamızı ister. Bize düşen bunu başarmaktır. Daha derin bakmak ve bu perspektifteki odağı sağlamak! Tıpkı bir hazine avcısı gibi! İşaretleri takip edin, size verilen harita aslında içinizdedir ve bir şeyler sizinle iletişim halindedir; bununla birlikte bunu duyabilmek için biraz daha dünyanın keşmekeşinden sıyrılıp ruhun ışığına doğru yürümek gerekir. Bunu başardığımızda bilincimizin boyutları genişler ve yeni bir farkındalık boyutu oluşur. Cevaplarla buluşmalar burada gereçekleşir.
Bugün böyle bir yolculuk içinde bulunuyoruz. Bu yolculuktan neyin farkına vararak çıktığımız önemli olacaktır. Her birimiz yaşam içinde bilincine vardıklarımızla büyük bir anlam taşıyoruz. Kolay da zor da aslında kendi yaratımımız! Kolaylaştırabiliriz, bunun için esneyerek genişleyebilmeli ve daha yüksek bir gözle süreci okuyabilmeliyiz ki bu bizi çözüme götürür. Zorlaştırmaksa direnmek ve bir kurtarıcının çevremizdeki her şeyi değiştirmesini beklemekle olacaktır. Bu hikayenin tek kahramanı var, o da biziz! Tek yolu var o da biz! Bunun için birleşmeli ve çözümü inşa edecek gücü uyandırabilecek ışığın ne olduğunu arayıp bulabilmeliyiz!
Ve gelelim ‘’AŞK DETOKS’’umuzun 8. gününe, bakalım bugün parmaklarımızdan neler dökülüyor olacak ve bunun bizim için anlamı nedir? Çalışmamız yoğun bir enerjiyle devam ediyor, ışığında kalın ve yaşamın içinde algıladıklarınızın bütünsel bir haritasının söz konusu olduğunu hatırlayın, burada yaptığımız yaşamımızdaki işaretlerle bize yansıyor ve bunun tam olarak ne anlama geldiğini anlayabilmek önemli!
‘’ Bugün yaşam haritamızın ışığını uyandırıyoruz ve aslında bir navigasyon cihazındaymışçasına kendimizi seyrediyoruz! Tüm buluşmalarımızı hatırlayalım, özel buluşmalarımız ve bunlar arasında; en eski, daha yakın ve en yakın olan buluşmalarımızı hatırlayalım! Onlar kimlerdi? Her birini bir kelimeyle tanımlayın! Sizce yaşamınıza size neyi hatırlatmak için gelmiş olabilirler? Şimdi gözlerinizi kapatın! Her biriyle olan yolculuğunuza şöyle bir göz atın! Neyin daha farklı olmasını dilerdiniz? Bu farklı olmasını dilediğiniz her ne varsa, bunlara birer kelime ile isimler verin ve şimdi her üç kelimenin de olduğu bir an inşa edin! Orada olduğunuzu hayal edin! Neyi daha farklı hissediyorsunuz? Şu anı bir kelime ile tanımlasanız, bu ne olurdu ve şimdi kendinizi tamamen bu akışa bırakın! Gözlerinizi kendinizi hazır hissettiğinizde açın ve hemen resminizi yapın ve bu resme bir isim verin! İşte bu isim, sizin yenideki ışığınız! İşte bu, şimdilik, aha şimdi! Kutlu olsun! ‘’
Sizi seviyorum,