13.08.2015 Gökyüzü Mesajları

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 20 / 2

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Ölüm

Güneş : Aslan

Ay :  Aslan

Gün Yöneticisi: Jüpiter

Bugün gün titreşimi bizi derinliklerimize doğru götürüyor ve bizden yüreğimizin sesini duyup ondan aldığımız güçle akışın ve bu akıştaki saklı mesajların farkına varmamızı istiyor. Bazen bir şey yapmaktan çok, bir şey olmak gerekir ve olduğumuz o şey, tüm olanların da ışığını yaratabilecek güçtedir.

Mutluluğunuz mutluluklar yaratır, sevginiz sevilişinizi yaratır, umudunuz yarınınızdaki ışığınızı ve bu ışık yeni zamandaki yeni olan sizi yaratır ve bunlar önemlidir.  Değişen değiştirir, direnen geciktirir, olan olduğu ışıktan bilir ve nerede olduğunu bilen, nereye doğru yürüdüğünü görebilecektir ve orada, yer( dünya ) ve gök( ruh ) ile bütün olduğunda artık zaman dün, bugün ve yarından özgürleşip şimdide her anı tek bir ışıkta okuyabilir.

Gün titreşimi Ay vurgusu yapıyor. 2, Ay sayısıdır ki Ay Aslanda, Güneş Aslanda; bizden içimizdeki çocukla uyum sağlamamızı istiyor. Bugün pek hesap kitap günü değil gibi gözüküyor. Saat 04:11’i gösterirken de bir Merkür- Neptün karşıt açısıyla karşı karşıya kaldık, gerçekle hayal birbirine karıştı. Bizim bir silkinmemiz ve neye saklanıp nerede gerçekten bir şeyleri görebilecek cesareti gösterebiliyor olduğumuzu fark etmemiz gerekiyor.

Saat 13:26’yı gösterirken bir Güneş- Uranüs üçgeni göze çarpıyor. İçimizde milyonlarca renk var ve bu renkler dışarıya çıkmak istiyor. Uranüs koçta retro, kompozitörü olan Mars da aslanda, Güneş aslanda; andaki gücü keşfetmemiz gerekiyor ve özellikle bu gücün içimizdeki potansiyelleri açığa çıkarabilecek olan ışığını! Bugün şu soruyu sorun kendinize, kendimle ilgili ne kadar şey biliyorum? Kendimin ne kadar farkındayım? Ne yapabiliyor ve neyi şimdilik yapamıyor olduğumla ilgili ne biliyorum? Ne zaman mutluyum? Gerçekten mutlu muyum? Kendim için ne yapıyorum?

Bugün rehber kartımız ‘’ölüm’’ ve gün yöneticimiz Jüpiter, Jüpiter başakta, Merkür başakta, Neptün ile karşıt yaptılar. Ölüm nedir? Ölüm bırakmaktır, yer açmaktır, yeni olanı içeri almak için eski olanı dışarı bırakmaktır. Eskinin ışığını yakan, yeniyi yaratır. Kibri aşan yolu görür. Kızan, kızdığında kendine kızandır ve kızan barışamaz ve barış olmadığında, sevgi yürekteki ışığını bulamaz ve umudu olmaz insanın, bir insanın umudu olmazsa savaşı olamaz ve savaşı olmayan yaşayamaz.

Ölmek doğmaktır. Yeniden doğmak, ‘’ Ölmeden önce ölünüz. ‘’, bildiğiniz her şeyi unutun ve o zaman hatırlarsınız. Saklanmayın, kaçmayın, korkmayın, korkunuzun içine girin ve onun ötesine geçin, işte güç budur. Kaybetme korkunuz, her seferinde kaybetmekte olduklarınızı yaratır. Her şey rağmen küçük bir adım, işte bu cesaret ve bunun gücüne inanın. Neyin size hizmet edip neyin sadece zamanınızı çaldığının farkına varın ve verimli olanın kapılarını aralayın. Size bir şey katan nedir? Onu bulun ve onunla buluşun.

Dün bugünle aynı yerdeyse bugün kayıptır. Dün bugünde kendinden öte bir kendine varabilmişse, o ışıktır. Şikayet etmeyin! Nelerin nasıl olmadığından bahsetmeyin. Nelerin nasıl olduğunu hatırlayın ve nelerin nasıl olabileceğini, kimseyi yormayın, en çok da kendinizi! Kimse için köle değilsiniz ve kimsenin de öyle olmadığını hatırlayın. Üzerinize düşeni yapın ve herkesin de üzerine düşeni, kendi ışığında hatırlayabilmesi için onlara fırsat tanıyın. Bu önemli!

Hatırlatmayın, hatırlayın ve bunun hatırlatmanın en iyi yolu olduğunun farkına varın. Anlatmayın, yapın! Eylem, sözden keskindir. Neler yapabileceğinizi atın kenara, ne yaptığınıza bakın ve onun şimdide ışığını yakabilecek şekilde yapın. Bazen ne yaptığınızdan ötedir onu nasıl yaptığınız. En basit olanda en yüce olanın ışığını yakar insan, bugündeki ışığınız yarını yaratıyor, ne yapıyorsanız, bunu önce severek yapın, sonra daha neler yapabileceğinizin farkına varın.

Bugün bir kabuk değişimi gerçekleşiyor; bununla birlikte bunun olabilmesi için, önce bizi koruduğuna inandığımız kabukların ne olduğunun farkına varmamız ve onların bizi korumak yerine sadece kısıtlıyor olduğunu hatırlamamız gerekiyor. ‘’ Ortalık karışır. ‘’ derler. Ortalık yatışır. Korku karıştırır, güven yatıştırır. Kendinize güvenin, önce iç sesinize güvenin ve şunu bilin, iç sesiniz size sadece güven verir; diğeri, üzerinde kontrol kuramadığınız şeytanınızın hamleleridir. İç sesinize güvenin ve onun sadece güvenin olduğu yerde size kendini duyurabileceğini bilin. İşte bu, şimdilik, şimdide!

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ