07.07.2015 GÜN MESAJLARI

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 22 / 4

Günün Rehber Kartı : Güneş

Güneş : Yengeç

Ay : Koç ( 19:37 itibariyle )

Gün Yöneticisi : Mars

Bugün yoğun bir erkek enerji trafiği gözüküyor, dikkat! Erkek enerji bizden harekete geçmemizi ister, hüngür şarkırt dönem ayın koça geçmesiyle dağılır, bugün de ‘’ mars ‘’ günü ve Ay koça geçiyor, bu aslında uyumlu bir tablo, Marsın da yengeçte olduğunu düşünürsek, karşılıklı ağırlıyorlar birbirlerini, bugün duygularımızı şakır şakır ortaya dökebiliriz ve bu bizim hareket gücümüzü artırabilir, yine de patavatsızlığa vardırmamakta fayda var!

Rehber kartımız ‘’ güneş ‘’, ne güzel bir karttır o ya, seher karanlığı geride kalır ve güneş tüm karanlık hiç olmamışçasına gözlerini açacaktır, en derin yaralar bile güneşin ışığıyla iyileşir ve insan bu iyileşmede her şeyin sonsuz bir güç ışığında olduğunun farkına varır.

Apollon bizimle bugün, Apollon Güneş Tanrısıdır, sanat ve biliş Tanrısıdır. Bugün yaratımlar için renkli ve ahenkli bir enerjideyiz, yaşamı daha derin bir farkındalıkla hissedebiliriz, ay boşluktayken bunu fark etmek pek mümkün olmayabilir; bununla birlikte, akşam saatleriyle koça geçen Ayla bu akış daha da yükselir; çünkü Güneş ile koçun arası iyidir.

Güneş yengeçte, ay koçta, burada da karşılıklı ağırlamadan bahsetmek mümkün, derinliklere indiğimiz günlerden sonra, içimizde bir şeyler netleşmeye başlıyor ve içimizden geçen:

‘’ Işık, karanlığın yaşama ışık olup düşen meyvesidir. ‘’

Gökten üç elma düştü, biri sana, biri bana, öteki kimeydi?

En önemlisi, bugün gün titreşimi de 22 / 4 ve bu da koç enerjisini çağrıştırır, bizden cesur olmamızı, ipleri elimize almamızı, derlenmemizi, toparlanmamızı ister;

‘’ Işık, sadece ona yol alanındır. ‘’

Birkaç gündür savrulduyduk, dağıldıydık, oraya buraya yapıştıydık. Şimdi yolu açıyoruz. İçselleştik ve içsel büyümemizi yaşamsal büyüme takip ediyor. Bu hep böyledir, içte olan dışta tezahüre geçer. Her an, ışığıyla vardır; mühim olan, bu ışığın bize ne anlatmaya çalıştığının farkına varmaktır.

Bugün hatırlamamız gereken bir diğer şey:

‘’ Kontrolsüz güç, güç değildir. ‘’

Aklı irademizi koruyabilmemiz ve hareket gücümüzü sistemli bir kurguyla açığa çıkarabilmemiz önemldir. Stratejik davranmamız gerekiyor. İç sesimize kulak vermeliyiz. İç ve dışımız bütün olmalı, o zaman gerçekten ne yaptığımızın farkında oluruz ve o zaman gerçekten yolda oluruz.

Bugün savaşmalıyız; bununla birlikte bu savaş içimizdeki barışı sağlamak adına kendi karanlığımızla olmalı! Karanlığın sırrı, onun ışığa giden yol olduğunu hatırlamak ve burada bütünsel bir kontrol kurmaktır. Karanlığımız bastırıldığında bu bir patlama yaratır ve burada kontrolsüzlük vardır. Onunla iletişim kurulduğunda, insan, özdeki ışığı uyandırıp bunu, yaşamının gücü olarak kullanıma alacaktır.

Bugün ritüelimiz barış üzerine OL’sun, savaşımız da karanlığımızdaki ışığımız adına OL’sun! Gözlerimizi kapatıyoruz, derin derin nefesler alıyor ve yavaşça veriyoruz. Burnumuzdan alıp yavaşça ağzımızdan verelim, bu prana dediğimiz yaşam enerjisiyle bağlantı kurmamızı sağlayacaktır. Bir süre buna devam edelim ve tüm bedenimizi aşağıdan yukarıya doğru yavaş yavaş gevşetelim. Şimdi yaşamda savaştığımız kim ve ne varsa bir bir gözümüzün önüne getirelim ve onlara şöyle diyelim:

‘’ Seni seviyorum,

Sende yarattığım olumsuz etki için senden özür dilerim,

Lütfen beni affet,

Teşekkür ederim. ‘’

Yaşamda her buluşma bir anlam taşır ve biz bazen bunun farkına varmakta zorlanırız ve ortak alanda bir direnç yaratılır ve biz yolu açabildiğimizde, aslında tüm yollar da açılır. Alışveriş gerçekleştiğinde, sürecin ışığını birlikte büyütmeye niyet edenler bir arada kalır, olmayanlar kendi yollarında, kendi titreşimlerince olan ışıklara yol alır ve bizim gibi olanlar büyüyen ışığımızla bizimle buluşmaya başlayacaktır. Yeter ki sırtımızda yük kalmasın ve bu yük bizi aşağı çekmesin.

Yukarıdaki dört cümleyle, Tanrının gözü olup yaşama bakıyoruz ve ardındaki hikayenin gücüyle gerçek savaşı başlatıyoruz. Bu savaş, karanlığımızdaki ışığın, yolumuzun ışığı olduğunu hatırlama savaşıdır. İşte bu, aha şimdi!

‘’ Bugün yolumun benimle aydınlanan bir yolculuk olduğunu hatırlıyorum ve barışıyorum, her şeyin ardındaki sevgiyi hatırlıyorum, bugün umutluyum ve bu umut insanlığın ışığı, yaratıyorum, yüreğimin gücüyle, işte bu! ‘’

Bu cümleleri sesli olarak tekrar edelim ve yüreğimizin ışığının büyüyerek genişlediğini hissedelim. Tüm bedenimizi, odayı, evi, sokağı, semti, mahalleyi, yakayı, şehri, bölgeyi, ülkeyi, kıtayı, dünyayı, Güneş sistemini, Samanyolunu ve uzayı sarsın bu ışık, gördüğümüz görmediğimiz, bildiğimiz bilmediğimiz, kainattaki tüm dostalrımızla buluşalım ve yavaş yavaş geriye dönelim, geriye dönelim. Kendimizi hazır hissettiğimizde el ve ayaklarımızı oynatarak gözlerimizi huzur içinde açabiliriz. İşte karanlık üzerinde kontrol kuruldu ve ışığın hak ettiği buydu, aha şimdi!

Sevgiyle…

Ol Hüseyin Akdağ