12.10.2015 GÖKYÜZÜ MESAJLARI (JÜPİTER- PLUTO VE GÜNEŞ- URANÜS AÇILARI)

Jüpiter, derin bilgelik ve anlayış gezegenidir ve gece saatllerinde bir üçgeni söz konusu oluyor Pluto ile( 02:51 )! Pluto karanlık bir gezegendir. Gücün ulaştığı son noktadır ve onun için, iyi ya da kötü yoktur. Jüpiter ile gerçekleştirdiği bu destek açısı Jüpiterin iyicil bir gezegen olduğunu düşünürsek umut vaat edici gibi gözüküyor. Yeter ki Jüpiterin temsil ettiği ‘’bilgelik’’ samimiyetini korusun! Bazen -mış gibi davranırız. Asil olma arzusu kibri getirir beraberinde, mükemmel olmak isterken gerçekliğimizden uzaklaşırız ve kendimize karşı körleşiriz. Bugün dürüst olmanın gerçek ışık olduğunu hatırlama günü! Savaştığımız neyse o sadece kendimiz, bunu anlamak önemli!

Sabaha karşı( 06:49 ) Güneş ve Uranüsün karşıt açısı söz konusuydu. Güneş bizim özümüzdür, ego ve yaratıcılık gezegenidir. Uranüs bizim kendimize has ışığımızdır. Yaşamdaki asi ruhumuzdur. Uranüs geri harekette olduğu için bu, asi yanımızı içselleştiriyor. Bunun patlamalara sebep olmaması için çok iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Uyumu samimiyetimizle ve kendimizi de ifade edebilecek cesaretle gerçekleştirebilmemiz gerekiyor. Özümüzü yansıtabilmek için onu iyi tanımak gerekir. Olduğumuz halimiz aslında tek tam olabildiğimiz! Daha iyi olmaya çalışırken, haksızlık ederiz çok kez kendimize! Kendimizi önce olduğumuz gibi sevebilmektir gereken! Bunu başardığımızda, seviliriz; çünkü iyi ve kötü olmaktan öte, olmak ve bunun anlamının farkına varmak için yeryüzündeyiz.

Ay terazide, kendimizi ifade edebilmeliyiz. Uzlaşıyı sağlayabilmeliyiz. Savaşmak, kendinle barışmak olmadığında, anlamsızdır. Kimsenin ölümüne gebe olmamalıdır bizim doğumumuz! Bütünü yaşatacak olan hepimizin ışığı olur ve o ışıkta insan, aslını bulur. Kıran kırılır canlar, bunu anlamak çok değerli! Zaman bizi uyarıyor ve bu anlaşılabilmeli…

ve gelelim bugünkü ‘’AŞK DETOKSU’’ çalışmamıza( 20. gün)! Ne kadar ilginç, yarın Yeni Ay var ve bizim çalışmamız tamamlanıyor. Çözülmeler gerçekleştirilmiş oluyor ve yeni bir dönem başlıyor. Güneş Teraziye geçerken başladığımız çalışmamızı, Yeniay terazide olurken tamamlıyoruz. Bakalım hangi taşları oynattık yerinden? Hepsi dökülecek, sonbahar yaprakları gibi ve yeni olan doğacak, olgunlaşma süresi başlamış olacak, bahar geldiğinde, tüm yaşamla gözlerini yüreğimizden açacak gibi… Amin ve bugünkü çalışmamız:

‘’ Bugün sizi sadece size götürmek geliyor içimizden ve bunu yapacağız! Çok sade bir çalışma olacak! Bugünkü çalışmamız, tamamen, içinde ve yüreğinde ışık taşıyacak! Şimdi gözlerinizi kapatın ve derin derin nefesler alın! En erken yaşlarınızı hatırlayın! Gözlerinizin içine bakın! Yüreğinizden yüreğinize sevgi aktığını hayal edin! O akışı ve dokunuşu, büyümeyi ve genişlemeyi hissedin! Şimdi daha ileri yaşlarda bir zamana gidin ve gözlerinizin içine bakın… Ellerinizi tutun ve sarılın! Kendinize sımsıkı sarılın! Tıpkı bir bedenin sizi böylesine sarmasına ihtiyaç duymuş olduğunuz gibi! Gözlerinizin içine bakın ve yaşam yolculuğunda sizinle olan size teşekkür edin! Ona( kendinize ) haksızlık ettiğiniz bir zaman olmuş mudur hiç? Düşünün ve böyle bir zaman görmüşsesiniz( hatırlamışsanız ) özür dileyin ve sarın onu( kendiniz ), şefkat dolsun içinize… Şu anki zamana gelin! Gözlerinizin içine bakın ve kendinize kendinizi, tamamen ve olduğunuz gibi ne kadar sevdiğinizi hatırlatın! Sarılın bu halinize de, sevginin akışını ve bu akışın gücünü hissedin ve bırakın çok derinlerde bir şeyler çözülsün gitsin… İşte bu! Açılıyor denizler ve dökülüyor yağmurlar… Toprak kokusu… Ağaç kokusu, yaşam kokusu! İşte bu! Her halinize bir isim verin ve üç resim yapın! Bunlardan her birine yeni isimler verin ve birini seçin! O isimle yeni bir resim yapın ve ona yeni bir isim verin! İşte o sizsiniz! Bugünlük de bu! Yarının son ışığında buluşmak ve muhakkak ki buluşmak üzere… İşte bu şimdilik! ‘’

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ