13.07.2015 GÜN MESAJLARI

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 19 / 10 / 1

Günün Rehber Kartı : İmparatoriçe

Güneş : Yengeç

Ay : İkizler

Gün Yöneticisi : Ay

Bugün gün titreşimi 19 / 10 / 1 ve ‘’güneş’’ i temsil eden 19, bugün aydınlık bir gün olacağından bahsediyor. Gün yöneticisinin de Ay olduğunu düşünürsek, bugün karanlık ve aydınlık buluşuyor gibi ve bugün eril ve dişil olan tamamlanıyor gibi, sanki bugün vuslat var ve o vuslatın Kadir Gecesine denk gelmesi hiçbir şeyin tesadüf olmadığını doğruluyor.

Şems ve Mevlana sema dönüyor bugün, aşk var yerde ve gökte ve her yürek bu aşkla kendine inmekte ve orada ihtiyaç duyduğu yaşamın tohumu OL’up dillenmekte, bugün seher karanlığının ışığı var her yürekte ve Güneş, bizim O’na olan aşkımızla doğuyor.

Yengeç- Balık aksında gerçekleşen Merkür- Neptün uyumlu etkileşimi bu kutsal buluşmayı destekliyor. Bugün kelimeler yüreğimizden dökülüyor. Ayın da ikizlerde olduğunu düşünürsek, bugün yüreğimizin sesiyle iletişime geçmek ve oradaki gücü, yaşam ışığımız olarak kendimize çekebilmek için muhteşem bir gün, havada uhrevi bir ışık kokusu dolaşıyor ve sanki tüm yüceler bizimle aşkla buluşuyor.

Yengeç- Koç aksında gerçekleşen Güneş- Uranüs sert etkileşimi de sanki bizim kendimizi bulma yolunda, bizleşmemizi hatırlatmak istiyor gibi: ‘’ Evrende her birimizin bir yeri zaten vardı, bize düşen onu bulmak ve yaşam ışığımızı hatırlamaktı, işte o zaman kutsal kapılar ışığıyla önümüzde açılırdı. ‘’

Günün rehber kartı olan ‘’imparatoriçe’’, gün titreşimindeki ‘’güneş’’le buluşarak bir doğumdan bahsediyor. Bu doğum, yaşam gücünün sırrını fısıldıyor, bize sonsuz döngüyü ve bizim bu sonsuzluktaki ışıkla bağlantı kurarak kendimizi var edebilen özümüzü hatırlatıyor.

Bir annenin şefkatini hatırlayın; bununla birlikte her anne çocuğunun var olmasını ister, onun yolunu açabilmesini, kanatlanıp uçabilmesini; özde istediği aslında budur ve bazen korkuları ve korumacılığı buna engel olur:

‘’ Bugün herkesin uçmak için ihtiyaç duyduğu kanatlara sahip olduğunu hatırlama günü! ‘’

Kanat, sorumluluktur. Uçmak, havanın hikayesini bilmek ve onunla uyum içinde hareket edebilmekle olur. Gerçek bir gemici, denizin dilinden anlar. Gerçek bir yolcu, yolun dilinden anlar. İnsan olan, sevgi dilinden anlar ve barış, onun yüreğinin ışığıdır ve onun umutları vardır; çünkü burada ne için olduğunun farkındadır. İşte orada insanın gerçek gücü uyanacaktır. İnsan her şeyde bütün ve o bütünlükte, kendi olup ışığının farkında olandır.

İmparatoriçe bize şunu söyler:

‘’ Yaşamdaki krizlerin sana bir mesajı olduğunu hatırla, hiçbir şeyi zorlama, hiçbir konuda öyle çabucak yılma; bil ki yüreğin, gücün kendisi olduğunda, duyarsın sesini kendinin ve o sesle yola koyulduğunda, arzu ettiğin her şey tam da orada duruyordur. Yaşam, OL’maktır; OL’mak sadece yolda olmaktır, bunu hep hatırla! ‘’

Korktuklarımız ve kaçtıklarımız sadece yüreğimizin ışığını söndürmeyi başardıklarımızdır; bununla birlikte yüreğimizi açıp sadece yürüyor olduğumuzu hatırlamaya başladığımız, yaşamın gerçek ışığını görmeye başladığımız andır.

‘’ Bizim sadece hatırlamaya ihtiyacımız var, ondaki beni görmeye ve duymaya, onunla ben olan sayfada ışık olmaya, buluşmaya, kavuşmaya ve bunun bir yol ışığı olduğunun farkına varmaya; görevliyiz canlar, her birimiz, ışığa ve barışa, hepsi bu aslında!

Ölüm, yok olmak değil de, sadece değişimin farklı bir adı olsa, ölene kadar değil, her doğumda, bir daha ve şimdi ve burada, işte şu anda; ölüm, bırakmak dünü yarında ve bugünde, yarına kutsal ışık yakmak, bugünün ışığıyla tohumlamak tüm zamanı, ihtiyaç duyduğumuz sadece buydu aslında! ‘’

Bugün çok güçlü bir akış var, gökyüzü yerde ışık saçıyor ve her birimiz aslında birlikte çalışıyor, sevgi yolunda ışık olan her cana selam olsun, yüreğine düşen aşk hepimizin ışığı olsun, bugün herkes için olabileceğin en güzeli olsun, ‘’düşman’’ bile dediklerimizin açılsın yolu; yüreği, ışığını bulsun ki hepimiz el ele olduğunda kapının açılabileceği o kutsal sayfada, tek yar sevgi kokan yaşam ışığımız olsun. Her şey kendimizden kendimize ve o kendilik, bütünün ışığı, yürek yüreğe gülümseyebildiğimizde!

Bugün Ay günü ve özel bir gün olması sebebiyle herhalde, kelimeler dudaklarımdan su gibi akıp gidiyor ve ben onlara bir yer- yön veremiyorum. Sadece akmayı arzu ediyorum, evrenin o sonsuz ışığı olan akıl tahtından ses vermek arzusu duyuyorum ve hepimizin aslında orada olduğunu biliyorum. Yüreklerimize hatırlattığımız her anda O’ndayız ve O’nunlayız, hepsi bu!

Bugün kendinize izin verin ve yüreğinizdeki kutsal gücün ışığını barış, sevgi ve doğan umutla harekete geçirin. ‘’ Doğan gün yenidir. ‘’ İşte bunu hatırlayabilen o günün ışığı olup, sevgi okyanusunda sonsuzluğuyla buluşup kendini yenileyebilendir.

‘’ Anadır yüreğim ve ben her doğan canda yaşama oğul verdim. ‘’ Ne demektir bu? Her insan var eder; tohum eker, onu besler, büyütür ve yaşam olur ki o yaşam tüm yaşamın da ışığı olur. Bugün yarına hangi ışığı yaktın? O ışıkta ne kadar daha kendinden kendine yaklaşıp aradığın ‘’ben’’i bulmayı başardın? İşte bu!

Bugünkü ritüelimiz ne OL’sun? Sebebini bilmiyorum; bununla birlikte bir heyecan doldu içime bugünkü yazımı yazarken, ne yazdığımı bile bilmiyorum sanki! Gözlerimizi kapatıyoruz, derin derin nefesler alıyoruz ve yavaşça veriyoruz. Aldığımız nefeslerle, gevşiyor ve rahatlıyoruz. Yaşamın yükünü üzerimizden yavaş yavaş atıyoruz ve içsel sonsuzluğumuzla, bu sonsuzluktaki Tanrılık ışığıyla buluşuyoruz, O’nun yüreğimizdeki o kutsal nefesini duyuyoruz, sonsuz bir sevgi akışı oluyor şu an, şimdi ve burada, yaşam ışığımızla buluşuyoruz, O’na sormak istediğimiz ne varsa bir bir cevaplar alıyoruz, bir su gibi yüreğimize akıyor bu cevaplar, bugün kendimizi buluyoruz ve bu buluşmada bütünleşiyoruz, işte bu, aha şimdi!

Doğanın ışığıyla buluşuyor, yüreğimizin ışığıyla kavuşuyoruz ve bizi yaşamda bütünleyen tüm parçalarımızla sarılışıyoruz. Şimdi ve burada! En son canımızı kim yakmışsa onunla da buluşuyoruz ve helalleşiyoruz. Sahip olduğumu her şey için şükrediyoruz. Ağır yük hafifliyor ve yol açılıyor, aha şimdi! Bu kutsal yoğunluğu içimize çekiyoruz.

Kendimizi hazır hissettiğimizde el ve ayak parmaklarımızı oynatarak, huzur içinde gözlerimizi açabiliriz, bugün ışık yandı ve o ışık bizden bize tüm zamanlara ulaştı, işte bu, aha şimdi!

AŞK’la,

Ol Hüseyin Akdağ