20.07.2015 GÜN MESAJLARI

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 17 / 8

Günün Rehber Kartı : Araba

Güneş : Yengeç

Ay : Başak

Gün Yöneticisi : Ay

Bugün derinliklerimize inme, bugün iradenin ne olduğunun farkına varma ki aklın ışığında yolda kalmaktır irade; bugün yola çıkma ve artık geriye dönüp bakmama günü! Gün titreşimi bugün bizden öncelikle önümüzü görerek hareket etmemizi istiyor. Işığımızın gücünün farkında olmamızı istiyor:

‘’ Benim ışığım, benim doğumumla yarattığım şansımdır ve bunu hatırlamak, yolumun da ışığını yakacaktır ve orada kendimi bulmak, cennet diyebileceğim yaşamın tohumu olacaktır. ‘’

Yol nedir? Yol, yaşamdır. Her gün gözlerimizi açtığımız ve oraya ektiğimiz hikayemizdir. Bu hikaye yeşerir, meyvalar verir; yapraklar solar, bu yenilenme öncesidir ve karlar düşer, ölüm gerçekleşir. Ölüm, insanın var olanın ötesine geçişidir. Ölüm ardında doğum getirir. İnsan ölümsüzlüğü de böylelikle keşfedecektir.

Benim ölümüm nedir? Benim ölümüm bugüne kadar bildiğim her şeyi unutup özümdeki ışığı hatırlayabilişimdir. Öfkenin ötesine geçebilişimdir. Öfke direnmektir. Yenilgiyi kabullenmek istememek ve dolayısıyla yaşamın kapısından içeri girememektir.

İlkin bir karanlık çöker. Kış mevsimini düşünün, uykuyu düşünün, geceyi düşünün; bununla birlikte güneş tekrar doğduğunda, sanki hiç bunlar olmamış gibi ve hatta şimdi her şeyin aslında ne kadar değerli olduğunu hatırlar gibi…

Yaşam değerlidir. Burası sınav için değildir; sınavı yaratan insanın kendisidir. Burası görev içindir. Burada çok kutsi ışıklar vardır. Burada nesiller vardır; tarih vardır ve o tarihin her sayfasında, milyonlarca saklı ışık, okunmayı arzulamaktadır ki onlar bizim yüreğimizdedir.

Yüreğimiz, hepimizin içinde olduğu yerdir. Yüreğini okuyan, artık yaşamdaki ışığı okuyan ve bugüne kadar gelmiş ve bugünden çok sonrasından bugüne gönderilmiş her şeyle bağlantı kurabilmiştir. Zaman bir yanılsamadan ibarettir. Aslında dün, bugün ve yarın hep iç içedir. Görebilmek için, küresel zaman ile çok iyi bir diyaloğu sağlayabilmiş olmak gerekir ki bu da döngüleri fark edebilmekten geçecektir.

Başaktaki Ay, düşünmemizi ve işimize yarayanın ve yaramayanın ne olduğunu bulabilmemizi istiyor. Yengeçteki Güneş, köklerimizle buluşmamızı, aile kavramının özündeki ışığı okumamızı istiyor. Merkür de yengeçte, Merkür ve Ayın bu ilişkisi, bize aile geçişinde yardımcı olmaya çalışıyor:

‘’ O senin hikayen, oradan ihtiyacın olanı al ve kendi hikayenin kahramanı ol. ‘’

Bugünün rehber kartı olan ‘’araba’’ da bunu söyler:

‘’ Bugüne kadar kendini güvende hissettiren her şeye meydan oku ve yola çık; geride bıraktıkların, ileride kendini içinde bulup sırrında kahramanı olduklarının tohumlarıdır, bunu bil! ‘’

Benim ailem bana neyi hediye etmiş olabilir? Ben annemi seçmiş olsaydım, babamı seçmiş olsaydım, kardeşimi seçmiş olsaydım, akrabalarımla özel bir hikayeyle bir araya gelmiş olsaydım, amacım ne olarak bunu sağlamış olurdum? Tüm bu hikaye bende neyi yaratmayı amaçlamış olabilir? Benim onlarla kurduğum bağ ve içinde bulunduğum ilişki, hangi güçlü potansiyellerimi keşfetmemi ve geliştirmemi sağlamış olabilir?

Benim gerçekten istediğim nedir? Bunun için ne kadar cesur olunabilir? Gerçek cesaret nedir? Yaşamımda içinde bulunduğum neyin bana hizmet ediyor, neyin hizmet etmiyor olduğunun ne kadar farkındayım? Neye hizmet ediyorum ve bu ne kadar bana kendimi iyi hissettiriyor? Eğer her şey mümkün olsaydı, şu an nerede olmak isterdim? Nereye doğru yol aldığımın ne kadar farkındayım? Sahi ben, nereye doğru yol almaktayım?

Bugün, önünü görme, irademizi hissetme, bilincinde olduklarımızın farkına varma, yolumuzu görme ve onu bilme, bugün yaşamın ardındaki müziği hissetme ve onunla uyumlanabilme, bugün hak ettiğimizin ne olduğunu fark edebilme ve onu alabilmek adına bir adım atabilme günü, işte bu!

Bugün elimize kağıt kalem alalım ve bu sorulara cevaplar yazmaya çalışalım ve ardından gözlerimizi kapatalım, yine derin derin nefesler alalım, yavaşça verelim ve gerçekten neye ihtiyaç duyduğumuzu hatırlamaya çalışalım.

Duygularımız yolumuzun ışığı OL’sun, aklımız kalbimizin ışığı OL’sun, düşüncelerimiz yol olup yolu buldursun, irademiz hakim-i mutlak OL’sun, o nedir diye sorarsanız, onu bulmak da yüreğimizin işi OL’sun! Şimdilik ve ihtiyaç duyduğumuz cevabın yüreğimizde uyandığını hissettiğimizde, yavaş yavaş geri dönebiliriz.

Bilgelik, bilginin ölümü, özdeki, iyi ve kötünün çok daha ötesindeki ışığın doğumudur. Orayı hak edip, oraya varıp orada buluşabilmemiz dileklerimle,

Sevgiler…

Hüseyin Akdağ