30.07.2015 GÖKYÜZÜ MESAJLARI

30.07.2015 GÖKYÜZÜ MESAJLARI

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 18 / 9

Günün Rehber Kartı : Kule

Güneş : Aslan

Ay : Oğlak

Gün Yöneticisi : Jüpiter

Bugün gün titreşimi Aydaki oğlakla uyumlu bir etkileşim içinde gözüküyor ve bugün toplumsal konular ve bu anlamdaki kişisel sorumluluklar daha bir ön plana çakabilir. Bugün disiplin ve kararlılık önemlidir ve bugün atılan adımlar bize şans getirebilir. Büyük değişimler ve dönüşümler gerçekleşebilir.

Gün titreşiminde Satürnyen bir döngü dikkat çekiyor. Satürn de bizden ‘’ içimizdeki cevheri açığa çıkarmamızı ve onun üzerinde kontrol kurmamızı ‘’ istiyor. Bu bilinçlenmek ve ‘’ kendini bilmek ‘’ dediğimiz şeydir. Potansiyellerimizin farkına varmak ve onları nasıl aktive edebileceğimizin yolunu bulmak, gölgelerimizin bizi yönetmesine izin vermeksizin, bizim onlardaki gücü açığa çıkarmamızı sağlamak!

Nasıl gölgelerimizdeki gücü açığa çıkarabiliriz? Gölgelerimiz bizim bilinçaltı kayıtlarımızdır. Kendimizle ilgili farkında olmaksızın yaptıklarımızdır. Daha otomatik tepkiler, koşullanmalar ve buna bağlı yargılar da diyebiliriz. Yaşamımız hem bunlarla daha süreci kolaylaştırmak hem de yer yer bunlara meydan okuyarak kendimizi bulmak üzerine programlanmıştır. Her keşif bir meydan okuyuşun eseridir; bununla birlikte her meydan okuyuş her zaman bizi ihtiyaç duyduğumuz keşfe götürmeyebilir.

İhtiyaç duyduğumuz tüm yolculuğun kendi içimizde olduğunun, dışarının sadece bunu yansıtan bir gerçeklik olduğunun farkına varabilmektir. Bunu sağlayabilmek tüm süreçleri de anlamlandırır. Bugün şöyle bir bakacak olursak; Ay oğlakta, Satürn akrepte, Mars yengeçte! Derin bir savaş ve bu savaş, içsel bir keşif buluşması!

Rehber kartımız ‘’ kule ‘’ Marsiyen bir etki gösterir. Mars yıkıcı bir güçtür; bununla birlikte bu güç kontrol edildiğinde yaşamda bizi kısıtlayan duygu ve düşüncelerin ötesine geçiş sağlanabilir ki bu aydınlanma demektir. Jüpiter de bu döngüyü destekliyor. Bugün insan kendini keeşfetmelidir. Kendi sınırlamalarının farkına varıp onlara meydan okuyabilmelidir.

Kendimizle ilgili ne kadar şey biliyoruz? Kendimizle ilgili farkında olmadığımız neler olabilir? Çevremizden duyduklarımız kendimizden kendimize midir? Her şey bizse, bizi anlatan biz, bizimle ilgili ne söylemeye çalışıyor olabilir? Bize yansıyanların ne kadarı korkularımız, ne kadarı iç sesimizin eseridir? Ne kadar korkularımızla kapalı bir dünyada yaşıyoruz ve ne kadar cesaretimizle ihtiyaç duyduğumuz ışığın yaşamımıza dolmasına izin veriyoruz?

Kırmaktan mı kırılmaktan mı korkuyoruz? Her şey rağmen yol aldığımız ve o şaşkınlık duvarını aştıktan sonra gerçek gücün tutku ve inanç olduğunun farkına vardığımız oldu mu? Bunu en son ne zaman yaptık? Buna ne kadar yakındık? Neyi hatırlamalıydık? Bunun yaşamımızdaki öneminin ne kadar farkındaydık? Sınırlarımızın ne kadar farkındaydık? En son ne zaman bu anlamda kendimizi sınadık? Bunu yapabileceğimizin farkında olmadığımız neleri başarabilirdik?

Bu soruları çoğaltabiliriz. Kendi içinize bir yolculuğa çıkın ve her soru bir cevapla ışığını bulsun. Mutlaka bir cevap verin, o an içinizden gelen neyse ve o cevaba bir soru daha sorun, derinlere inin ve oradaki saklı potansiyeli keşfedin. Bu ‘’ soru sorma sanatı ‘’ dır. İnsanın ışığı, cevaplardan öte, soruların ardındaki ışıkta saklıdır. Biz buna ‘’ koçluk ‘’ diyoruz. Şimdilik bu!

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ