Aslan Burcunda Dolunay

Dünya saati ile 10 Şubat gecesi ve Türkiye saati ile 9 Şubat Sabahı Aslan burcunda bir Dolunay gerçekleşti. Peki bu dolunay hayatımızı nasıl etkileyecek?

Astrolojik olaylardan en dikkat çekici olan dolunay gerçekleştiğinde hayatımıza etkileri de önemli oluyor. Her dolunay yaşandığında astrolojik gelişmeler ön plana çıkıyor. Tabi ki bu süreci daha iyi anlamak için öncelikle ayın astrolojik enerjisinin etkilerine ve Aslan burcunun özelliklerine çok daha detaylı bakmamız gerekiyor.

Ay, dünyamızın bir uydusu olduğu ve bize diğer gezegenlerden çok daha yakında bulunduğu için yaşamımız üzerinde doğrudan  bir etkisi vardır. Özellikle Ay’ın suların kabarması ve çekilmesi yani gelgitten sorumlu olduğunu biliyoruz.

Bilim, Ay’ın bütün sıvıları etkilediğini ortaya koymuştur. Vücudumuzun büyük kısmı da sudur ve dolayısıyla Ay bizi doğrudan doğruya etkilemektedir. Bir yıldız haritasında Ay’ın konumu çok önemlidir ve o kimsenin yaşam karşısındaki tutumunu, bilinçaltı tepkilerini ve güçlü temel davranışlarını gösterir.

Bazı durumlarda Ay daha güçlü bir konumdadır ve etkileri Güneşin bulunduğu burcun özelliklerinden daha belirgin olabilir. Bir insanın diğerleri üzerinde bıraktığı ilk etki Ay’ın onun yıldız haritasındaki konumu hakkında bilgi verebilir.


Ay sizin iç karakterinizi, gizli kalmış yönlerinizi, sadece sizi çok yakından tanıyanların bildiği kişilik özelliklerini temsil eder. Ay genel olarak duyguları temsil eder. Ay sizin en derin duygularınızı, içgüdülerinizi, sezgilerinizi, heyecanlarınızı ve tepkilerinizi açığa çıkarır. Aynı zamanda özel hayatınızı, ev ortamınızı yönetir.


Ay dişidir; annenizi ve hayatınızda önem taşıyan kadın karakterleri yönetir. Karınız, kız arkadaşınız, kadın patronunuz, eski karınız, büyük anneniz ve kızınızın yöneticisidir. Güneş sizin geleceğinizi temsil ederken Ay ise geçmişinizi temsil eder. Ay sizin köklerinizi, duygusal gelişmelerinizi, temelinizi yönetir.


Duygularınızı nasıl açığa vurduğunuz ise diğer gezegenlerin Ay’a yaptığı açılarla anlaşılır. Özellikle kadınsanız yıldız haritanızdaki ay sağlığınızla ilgili önemli ipuçları verir. Ay dünyadaki bitkilerin büyümesine neden olduğundan verimlilikle de ilgili sayılır. Astrolojide Ay, Yengeç burcunu yönetir. Bu burç annelik duygusunu simgeler. Vücutta da Ay göğüsle, mide ve sindirim sistemi ile ilgilidir.

Bütün bu özelliklere baktıktan sonra Dolunay sürecinin Ay’ın enerjisinin en fazla hissedildiği dönem olduğunu ifade edebiliriz.

Aslan kraldır, önderdir. Başkalarının yaşantılarını da onlar adına düzenlemek isterler. Her şeye karışırlar, kibirlidirler. Bu nedenle onları tanımlayan sözcük ‘Yönetirim’ dir. Yaşam sahnesinde her zaman parlayarak, odak noktası olmak isterler. Organizasyon güçleri çok fazladır. İsteklerini başkalarına kabul ettirmek, onlar için yaşamlarının ‘olmazsa olmaz’ şartıdır.

İyi zamanlarında etkileyici, güler yüzlü, başkalarına yardım etmeyi seven ve bunu kendine görev sayan Aslan’lar sevimli ve iyimser kişilerdir. Ona karşı hatalı davransanız bile, size olgun bir şekilde tepki verir. Fakat; Sabrı taştıktan sonra, dürüst ve mert, gerektiğinde sert bir şekilde tavır gösterir.

Zor günlerinde şansları onlara her zaman yardım eder. Yönetici gezegenleri Güneş onları en karanlık günlerinde aydınlığa çıkarır. Eğitimsiz ve gelişmemiş Aslan tipleri çekilmez olurlar. Her konuda sahip olduklarından daha fazlası varmış gibi davranırlar.

Peki Dolunay Aslan burcunda gerçekleştiğinde burçlar neler yaşayacak?

Hayallerimizin, tutkularımızın ya da bastırılması mümkün olmayan tepkilerimizin ve kızgınlıklarımızın etkisiyle atacağımız adımlar, hem etrafımızı hem de kendi dünyamızı sarsabilir.

Gemileri yakıp ileri yürüme arzumuz ile incinme korkumuz, sevilmek ve kabul görmek için tanıdık ve güvenli olan alanlarda kalma eğilimimiz ile, özgürleşme ve farklı olasılıkları keşfetme eğilimimiz arasında kalabiliriz!

Ne zamandır isteyip de bir türlü adımını atamadığımız plan ve projelere el atabiliriz. Ancak bunları hayata geçirmek ve sonuçlandırmak için daha önce denemediğimiz yolları kullanmamız, herkesten ve her şeyden önce kendi alışkanlıklarımıza meydan okumamız, kendi bakış açımızı ve tutumuzu dönüştürmemiz gerekebilir.

Alışmadığımız şekilde gelişen bir ilişki bizi bir yanıyla çok mutlu ederken, bir yanıyla da konfor alanımızdan çıkmaya, kendi sınırlarımızı aşmaya zorlayabilir. Bir yandan bilmediğimiz bir deneyime, duyguya, farkındalığa açılırken, öte yandan merkezimizi yitirmemek, genişler ve gelişirken dağılmamak için çaba göstermemiz gerekebilir.

Bu aralar sürece hükmetmek veya kapılmak değil, süreci doyasıya tatmak ve deneyimlediklerimizden daha fazla kendimiz olarak çıkmak için çaba gösterelim. Hayal kuralım ama somut bir gayret göstermeyi ihmal etmeyelim.