Bugüne kadar hiç aklıma Türkiye’nin de bir doğum tarihi olduğu gelmemişti ve bugün ne yazsam da sizlerle paylaşsam diye düşünürken birden ‘’ Türkiye’nin doğum tarihi ‘’ geldi aklıma ve aldım kağıdı kalemi elime başladım hesaplamalara ve hemen rehber kartlarımı çektim. Bu çalışma daha derinleşir gibi gözüküyor.
Öncelikle öğrendiklerim şunlardı ki:
Türkiye’nin Başlangıç ve Karar Enerjisi 29/11/2
Bu şu anlama geliyor: Türkiye için kendi iç sesini dinlemek ve bu noktada kendi derinlerindeki gücün farkına varabilmek çok önemli gibi gözüküyor. Türkiyenin yoğun bir gücü var; bununla birlikte onu kontrol etmeyi ve iç sesiyle, kendi derinliğiyle kurduğu bağlantı ile onunla hareket edebilmeyi öğrenmek önemli! Tıpkı vahşi bir rodeo atı gibi; bununla birlikte onun güveni kazanılıp dilinden konuşulabildiğinde muhteşem bir hazineye dönüşebilir ve Türkiye için bir şeye başlarken iç sesini duyabilmek için sürecin akışındaki oluşumların onda yarattığı titreşimlere kulak verilerek hareket edilmesi önemlidir. Ay etkisi yoğun burada gözüken ve bu saklı kişiliğimizin önemli bir etki gösterdiği anlamına gelir.
Türkiye’nin Süreç ve İstikrar Enerjisi 10/1
Bu şu anlama geliyor: Türkiye yaşam yolculuğundaki görevinin ve öneminin farkında olduğu müddetçe yaşamda varoluşunun ışığını yakarak kutsal olanın ışığıyla yürüyebilir. 1 Merkür etkisidir. Öğrenmek bizim yolculuğumuzda önemlidir ve burada Merkürün Tanrı Habercisi olarak anılan Hermes ile bağlantılı olarak yorumlandığının unutulmaması gerekir. 10 bütünselliği de verir. Bu da şu anlama geliyor ki Türkiye bütündeki yeri ve öneminin farkına vararak öz gücündeki saklı yeteneklerinin ışığıyla yürüyebildiği müddetçe gerçekten istediği noktada kendi ışığıyla varolabilir. 10 kimi bilgilerde Jüpiter ile bağlantılı yorumlanabilir. Jüpiter bilgeliğin ve anlayışın gezegenidir. Akla Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri geliyor: ‘’ Yurtta sulh, cihanda sulh! ‘’ Sanki bunu biliyormuş gibi!
Türkiye’nin Sonuç ve Netlik Enerjisi 15/6
Bu şu anlama geliyor: Türkiye her zaman önemli kararlardan ve dar boğazlardan geçebilir; bununla birlikte bunlar onun bütünsel görevinde, kararlarında kendi ışığıyla hareket edebildiğinde büyük de bir kontrol anlamına gelecektir. 15 Şeytan kartıdır. Şeytan her insanın karanlığı ve gölge yanıdır. Olduğunu sandığı zincirleridir; bununla birlikte aslında yoktur. Türkiye’nin görevi zincirleri olmadığının farkına varırken kendi içinde ayrılığın ötesine geçerek 6 olan Aşıklar kartı ile birleşmek ve bütünleşmek oluyor. Şeytan, kişi kendi gücünü kullanamadığında onu yöneten çiğ yanımızdır. Korkudan beslenir; bununla birlikte bu Aşıklarda sevgi ve birlik, bütünlük halini alır. Bizim en nihayet varacağımız nokta bu anlamdaki birlik ve bütünlük olduğunda kapılar açılacaktır. Gölgemiz de bu birliği ve bütünlüğü bozmaya çalışacak zincir olduğuna inandıklarımız olacaktır. Bunun üstesinden gelmek bizim yüksek titreşimimizi uyandıracaktır. Saklı gücümüz buradadır.
Türkiye’nin Doğum Sayısı 27/9
Bu şu anlama geliyor: Türkiyeyi özetleyen iki kelime vardır; birincisi iç ses ki bu öz güçtür ve ikincisi cesaret ki bu da içimizdeki o güçlü savaşçıdır. Türkiye’nin yeryüzünde olma sebebi kendini bulmaktır. Dokuz çok önemli bir sayıdır ve görevli olduğu gözüküyor. Ermiş kartıyla parelel olarak okunur. Bu da Türkiye’nin derin bir ruhsal yaşam yolculuğu ışığında büyümekte olacak güçlü bir kale olduğunu gösterir. Türkiye içten içe büyür ve Satürnyen bir doğa etkisi gösterdiğinden en çok kendi ile kaldığı zamanlarda başarı gösterebilir. Bu ne demektir? Kendi kült potansiyellerini aktive ettiğinde ve bunun için bir fırsat yaratılabildiğinde çoğu kavram kendiliğinden çözümlenecektir ve Türkiye’nin yolculuğu bu kavram eşiğindedir. Paylaşmayı öğrenmiş, şimdi cesaret edip kendi yeterliliğinin ışığını yakabilme çekilimindedir ki buradaki ışık bir çok kaynağı da beraberinde besleyebilecektir.
Türkiye’nin 2015 Yıl Titreşimi 20/2 ve Rehber Kart Ay ( 18 )
Bu şu anlama geliyor: Bu yıl uyanış ve kendi derinliklerimize inerek sürecin bize ne anlatmaya çalıştığının farkına varma zamanı! Geçtiğimiz yıl 19/10/1 titreşimini almış bulunuyoruz. 19 Güneştir. Geçtiğimiz yıl kendimizi gösterdiğimiz ve bütündeki görevimizi özellikle idrak ettiğimiz bir dönem olarak kendini gösteriyor. Önemli bir kaynak olan 19/10/1’den çıkarak eylül itibariyle girdiğimiz 20/2 titreşimi bizi biraz daha hareketsizliğe sürüklemiş gibi gözüküyor. 20/2 dönemleri daha çok muhakeme ve okuma dönemleridir; bununla birlikte güçlü bir bilinç yükselişi de bu dönemlerde gerçekleşir. Bu titreşim en yoğun 2014 Ekim ve 2015 Ocak aylarında kendini göstermiş. O dönemki oluşlar şöyle birden gözden geçirilebilir. Ekim doğumlu olduğu için ülkemiz has ışık Ekim aylarında yanar bizim için ve Ocak da önemli geçişlerimizin olduğu dönemlerdir.
Bu yılın rehber kartı ‘’ Ay ‘’ olarak çıkıyor. Ay önemli bir eşiktir ki 18. kart olduğu dolayısıyla 18/9 olarak okunur ve Türkiyenin doğum sayısı olan 27/9 ile bağlantılıdır. Bu yıl tam da bu yüzden kimi bağlantıların tekrar yorumlanması ile ilgili çok önemli bir dönemden geçiliyor. Güç dengelerinde önemli değişimler olabilir gibi gözüküyor. Ay korkunun bizi en son sınadığı noktadır. Bu yıl bu sınavın yoğunluğundan geçiyoruz.
Geçtiğimiz yıl ( 2014 ) için rehber kart ‘’ İmparatoriçe ‘’ olarak kendini gösteriyor. Geçtiğimiz yıl doğum yaşanmış. Annelik ve şefkat uyanmış. Gözümde hemen Gezi esnasındaki annelerin el ele oldukları o an canlanıyor. Şefkat yaratımın en yüksek güçlerinden biridir ve doğanın gücüdür. Geçtiğimiz yıl bu uyanmış ve 19/10/1 titreşiminde doğmuş ve parlamış olarak gözüküyor. Bu yıl bunu hazmetmeye çalışıyoruz ve önümüzdeki yıl için ( 2015 eylül itibariyle başlayacak süreç ) ‘’ Güç ‘’ kartı kendini gösteriyor. Önümüzdeki yılın titreşimi 21/3 olacaktır. Bu üç yılın da tamamlanması anlamına gelecektir ve 3 titreşimindeki ‘’ İmparatoriçe ‘’ tohumların geçtiğimiz yıl ekildiğini gösteriyor.
‘’ Güç ‘’ kartı 11/2’yi verir ve bu senenin titreşiminin yeni bir yola 2015 eylülü itibariyle yeni bir yola girdiğini gösterir. Bu yolda içimizdeki o vahşi olanla güçlü bir bağlantı kurmamız önemli olacak gibi gözüküyor. Onu öldürmek de ona saldırmak da çözüm değildir. Onunla iletişim kurup onun gücünü gücümüz haline getirebilmek önemlidir. Bunu sağladığımızda öz gücümüz devreye giriyor olacak. Sistem bizden içindeki gücü uyandır; bununla birlikte bunun sadece senin sağduyunla birlikte hareket ettiğinde seninle olabileceğini unutma diyor ki 11/2 bizim başlangıç ve karar enerjimiz, iç seslerimizin ışığında ilerleyebilmeliyiz. Aksi takdirde çok da bir başarı elde edilebilir gibi gözükmüyor ve şu da bir gerçek ki biz bütünsel ışığı koruyabilmeli ve gölgemiz olan ayrılık bilincinin ötesine geçebilmeliyiz.
Yaşam tek bir yol değil, yollar bütünlüğüdür ve bizim bu bütünlükte nasıl ilerlediğimiz çok önemlidir. Ülke haritamızın da böyle bir ışığı söz konudur ve biz paylaştığımız bu ışıksal bütünlükte her birey olarak bir sorumluluk taşırız. Bu bir aile için neyse bir ülke için de budur. Her bir araya geliş kutsal bir hikaye ışığıyladır ve bu kesindir ki bu birleşimde bütünün kutsal ışığı yaşantılanmaktadır. Şimdilik bu!
YAZIMIZ DEVAM EDECEK…